Tarihçemiz Yazılar

TÜED Tarihinden Sayfalar-40

5. OLAĞAN GENEL KURUL’DAN AKILDA KALACAK NOTLAR (5)

YASA ÇIKARMA FAALİYETLERİMİZ:

Yüksek malumlarınız olduğu veçhile 2,5 yıla yaklaşan geçmiş dönemdeki faaliyetimizin en önemli konusu, 2167 sayılı kanunun  emeklilerimiz arasında yarattığı ayrıcalık ve mağduriyetlerin giderilmesi, As. Fb. Tekaüt ve D.Demiryolları emekli sandıklarına bağlı emeklilere 2167 sayılı kanunla yapılan gelir intibakı seviyesinde sigorta emeklilerine de muadelet ölçüleri içerisinde bir gelir artışı sağlanarak, Temmuz/1978 ayından  beri toplumumuz arasında devam eden maddi manevi huzursuzluğun ortadan kaldırılması Cemiyetimizin  başlıca gayesi olmuştur.

4. Büyük Kongremizin sona ermesinin müteakip, bu maksatla Merkez İcra Kurulumuz, zamanın hükümet yetkilileriyle, siyasi partilerin yöneticileriyle, hiçbir siyasi ayırım gözetmeksizin zamanın büyük parlamenterleriyle, iyi münasebetler çerçevesi dahilinde daima temasını sürdürmüş, yazılı metinler vermiş, 2167 sayılı kanundan doğan bariz haksızlığı ispat etmiş, toplumumuzun hissiyatına tercüman olarak meseleyi zaman zaman basma intikal ettirmiş ve toplumumuzu huzursuz eden bu büyük hatanın nasıl giderilebileceği hususundaki görüş, tavsiye ve temennilerini en makul şekliyle ortaya  koymuş ve bu  tezini  herkese kabul ettirmiştir.

Bu faaliyetlerimizin  neticesi olarak, değişik partilere mensup milletvekillerince parlamentoya kanun teklifleri, TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu’nda birleştirilerek müzakereye alınmış 23.01.1980 tarihinden 28.02.1980 tarihine kadar bu komisyonun yaptığı 7 oturuma Merkez İcra Kurulumuz da katılarak zaman zaman söz almak suretiyle meseleyi açıklığa kavuşturmuş, komisyona arz ettiği bütün teklif ve temennilerini aynen kabul ettirmiştir.

Bu cümleden olarak;

  1. 2167 sayılı kanunla As. Fb. Tekaüt ve D.Demiryolları Emekli Sandığına tabii bulunanlara yapılan gelir intibakı suretiyle, aylık ve gelirlerinde vaki olan artış miktarına nazaran, 506 sayılı kanuna tabii emeklilere yapılan gelir artışı arasındaki farkın hakkaniyete uygun bir muadelet dahilinde yeniden düzenlenmesini ve 01.01.1980 tarihinden geçerli olmak üzere en geç 3 ay içerisinde Bakanlar Kurulu Kararıyla uygulamaya konulmasını,
  2. Vefat eden işçi veya emeklisinin geride bıraktığı aile efradı 5 yıl içerisinde kuruma müracaatla maaş tahsisini yaptırmadığı takdirde, bu haklarının tamamen yitirilmesini amir bulunan 99. Madde tadil edilerek hak sahibi ne zaman müracaat ederse maaş tahsisinin yapılabilmesini,
  3. Aynı hastalıktan dolayı tedavi süresi 18 ayla sınırlı işçi emeklisinin  bakım ve tedavi süresiyle sınırlı bulunmamasını,
  4. Babası hayatta olduğu için 18 yaşını doldurduktan sonra kurumun sağlık  tesislerinden ve ilaç yardımından istifade edemeyen, ancak bu hakkı babası öldükten sonra elde edebilen kız çocuklarının evlenmediği ve çalışmadığı sürece bu haktan devamlı faydalanabilmesini,
  5. Yetim kız çocuğunun evlenmesi halinde kurumun kendisine verdiği iki yıllık yetim maaşı tutarındaki çeyiz yardımının hakikaten yardım niteliğinde olmayıp peşin ödenen iki yıllık maaş şeklinde olduğu bu iki yıl içerisinde evliliğin sona ermesi halinde yeniden maaş bağlatabilmek için  2 yıl beklenmesi gerektiği göz önünde tutularak, çeyiz yardımını aldıktan sonra evlilik ne zaman sona ererse ersin, derhal yetim maaşının bağlanabilmesini karara bağlanmıştır.

TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu’nun kabul ettiği bu metin, Bütçe-Plan Komisyonuna sevk edilmiş ancak, parlamentonun o günlerdeki bilinen hali sebebiyle uzun zaman kanun teklifi dosyalarda bekletilirken, diğer taraftan da Sosyal Güvenlik Eski Bakanımız sayın Sümer Oral’m emri ile yeni gelir düzenlemeleriyle ilgili olarak Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü ile Bakanlık bünyesinde aralıksız çalışma yapılmış, bu çalışmalar bir süre gizli tutulmuş, bilahare Cemiyetimizin ısrarlı talebi üzerine gerek kurumda ve gerekse bakanlıktaki çalışmaları cemiyetimizce tefrik edilen  yetenekli elemanlarımızda katılmıştır.

Çalışmaların gizliliği döneminde cemiyetimiz haklı olarak bu tutuma tepki göstermiş ve mücadelemizin devam ettiği günlerde, SSK Yönetim Kurulunda İşçi Emeklisini temsil hakkına sahip bulunan asil üyemizle yedeğinin bu görevden istifası noktasına gelinmiş, kesin karara varılmış, kurumla münasebetlerimiz kesilmiş ancak 3-4 gün sonra kurumun bazı değerli mensuplarının aracılığı ile anlaşma sağlanarak göreve davet edilmiştir.

Bir taraftan TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonunca kabul edilen ve bütün milletvekillerince de benimsendiği için bozulma ihtimali olmayan bir kanun teklifinin mevcudiyeti, diğer taraftan da müşterek çalışmalar sonucu meydana gelen Bakanlığın müspet görüşü karşısında beklenen kanunun tatminkar şekilde ve parlamento çalıştığı takdirde kısa zamanda çıkabileceği görüşünden hareketle bu kanunla işçi emeklisine yapılacak zamma mahsuben mağdur emeklimize bir avans ödenmesi için Bakanlığımız nezdinde temasa geçilmiştir.

Bir taraftan Meclis komisyonlarının toplanarak kanunumuzu biran evvel geçirtmek için zamanın Başbakanı, Meclis Başkanı, parti liderleri, grup başkan vekilleri ve hiçbir siyasi ayırım gözetmeksizin komisyon üyesi Milletvekilleri Cemiyet yöneticilerimiz tarafından müteaddit defalar ziyaret edilerek ilgi ve yardımları  temenni edilirken, diğer taraftan da Bakanlık nezdindeki avans talebimiz üzerinde ısrarla durulmuş ancak her görüşmemiz müteakip haftalara atılmış ve sonuçta, kanuni bir hak ortaya çıkmadıkça, bir kanun tasarısına  istinaden avans ödenmesi teklifinin Bakanlar Kurulunca benimsenmediği sayın bakan tarafından Cemiyetimize şifahen bildirilmiştir. Özellikle 1980 yılı içerisinde parlamentonun tamamen çalışamaz duruma girmesiyle, meclislerimizden hiçbir kanun çıkmadığı gibi, bizim kanun teklifi de uzun süre ortada  kalmıştır. Cemiyet teşkilatımız ve sayın üyelerimiz bu kanunu haklı olarak ve sabırsızlıkla beklerken, parlamentodan gördüğümüz bu ihmal karşısında, yaşı olgunluğu ve sabrıyla insanlığın tüm meziyetlerine sahip toplumumuz tepki göstermiş, Cemiyetimizin daha aktif çalışmasını  istemiş ve bu  isteği dikkate alan Merkez Yönetim Kurulumuz, Mevzuat hükümleri dairesinde hareket edilmek ve tüm cemiyet teşkilatımızla üyelerinin birlikte hareketi sağlanmak suretiyle ve en geç üç ay içerisinde Merkez icra kurulumuzun tespit edeceği bir tarih ve yerde toplu protesto yürüyüşünün düzenlenmesi hususunda tarihi bir karar almıştır.

Toplumumuzun ve Merkez Yönetim Kurulumuzun bu kati isteğine uyan Merkez İcra Kurulumuzda 06.09.1980 tarihinde (Yönetim Kurulu Kararından 2 ay 7 gün sonra) protesto yürüyüşüne karar alarak teşkilatımıza tamimci duyuru yapılmış ise de,12 Eylül Askeri harekatı ile bütün çalışmalarımız sona ermiştir. Fakat bir defa daha tekrar ederiz ki, bu kanunla elde edebileceğimiz maddi menfaat yanında, 12 Eylül harekatıyla ulaştığımız huzurlu ortam çok daha önemlidir ve Türk Milleti olarak şükranla karşıladığımız mutlu bir neticedir.

12 Eylül 1980 tarihinden itibaren yurdumuzda mevcut tüm sendika, dernek ve benzeri teşekküller gibi. Cemiyet teşkilatımızın da faaliyeti durdurulmuş ancak başta Genel Merkezimiz olmak üzere bir kısım şubelerimizin de faaliyetine mahalli sıkıyönetim komutanlıklarınca müsaade edilmiş olması hiç şüphe yok ki hepimiz için bir iftihar sebebidir. Amacından sapmış birçok sendika ve derneklerin kapısına kara kilitler vurulurken, başlıca amacı topluma hizmet olan, hiçbir ideolojik amaca yönelmeyen ve hiçbir siyasi teşekkülün emeline hizmet etmeyerek, daima doğru bildiği yoldan şaşmayan, bütün faaliyetlerinde efendiliği ve seviyeli mücadeleyi prensip edine cemiyetimizin, milletçe geçirmekte olduğumuz şu olağanüstü dönemde dahi faaliyetini sürdürmesi, sayın devlet büyüklerimizin hakkımızda verdiği müspet kararın tabii bir neticesidir. Ve biz bu sonuçla iftihar duymaktayız.

Tüzük hükümlerine göre, 5. Büyük kongremizin en geç Aralık 1980 ayı sonuna kadar yapılması gerekirken, Aralık ayı sonlarında 75 faal şubemizden 30’unun faaliyetine müsaade alınamayıp kapalı bulunduklarından, bu genel kurulumuzun bir süre ertelenmesi zorunlu görülmüş, yetkili makamlarla temas edilmiş ve bu haklı durumumuz karşısında gerekli müsaade alınarak 5. Büyük Kongremiz bu güne kadar geciktirilmiştir.

Halen; Erzurum, Elazığ, Ergani, Gaziantep, Denizli, Artvin, Bünyan ve Zeytinburnu şubelerimizin faaliyetine henüz müsaade alınamamış olmasına rağmen, bunların ne zamana kadar açılabileceğinin de bilinmemesi, diğer taraftan bu kongremizin bir müddet daha geciktirilmesinin de hukuki mahzurlar yaratabileceği göz önünde tutularak, evvelce talebimiz üzerine aldığımız erteleme süresi de dolmuş bulunduğundan, 5. Büyük Kongremizin yapılması kararına varılmıştır. Bu kongremizin  icrası için konferans salonunu  2 gün süre ile Cemiyetimize tahsis buyuran SSK Genel Müdürlük yetkililerine de huzurlarınızda teşekkürlerimizi arz etmek isteriz.

Devamı: 5. OLAĞAN GENEL KURUL’DAN AKILDA KALACAK NOTLAR (6)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir